DSİ’nin yaptığı açıklamada, sıcak havaların gelmesiyle birlikte bu su depolama ve iletim tesislerine girenlerin sayısında belirgin bir artış olduğu vurgulandı.
Bu tür su yapılarına girmemenin hayati öneme sahip olduğuna dikkat çeken yetkililer, tesislerin yüzme ve serinleme için son derece tehlikeli olduğunu belirtti. Açıklamada; “Baraj ve gölet gibi yerlerdeki göl alanları engebeli bir yapıya sahip olup, su derinliği aniden değişebilir. Bu durum boğulma riskini artırmaktadır. Yüzeydeki malzeme de, üzerine basıldığında kişiyi çekebilme potansiyeli taşımaktadır” denildi.
Ayrıca, bu yapıların depoladığı suyun sıcaklığının düşük olması ani kramp riskini artırırken, hipotermi tehlikesi oluşturduğu da ifade edildi. Tatlı suyun deniz suyuna nazaran daha düşük kaldırma kuvveti barındırması, bu riskleri daha da çoğaltmaktadır.
Sulama Kanalları ve Ek Tehlikeler
Sulama kanallarının da benzer tehlikeleri barındırdığına dikkat çeken DSİ, bu tesislerin kendine özgü riskler taşıdığını anlattı:
“Sulama kanalları, trapez biçiminde ve yan duvarları eğimli bir yapıdadır. Bu nedenle, kanala giren bir kişi çıkmakta zorlanacaktır. Ayrıca yan yüzeyler yosunlaşma nedeniyle kaygan hale geldiği için bu zorluk daha da artmaktadır. Akıntının hızı yüksek olduğundan, profesyonel yüzücüler bile bu akıntıyla başa çıkmakta zorluk çekebilir.”
Bu sebeplerle, baraj, gölet, sel kapanı, regülatör ve sulama kanallarının kesinlikle tehlikeli olduğu bildirildi ve bu tesislere girişin tamamen yasak olduğu belirtildi.
Fiziki ve Sosyal Tedbirler
Açıklamada, tesislere girişin önlenmesi için uyarı levhaları ve tel örgü gibi fiziksel önlemler alındığı ifade edildi. Bu durumlara tanık olan vatandaşların, gerekli uyarılarda bulunması ve eğer sonuç alınamazsa durumu güvenlik güçlerine iletmesi gerektiğinin altı çizildi.
