Toplantıya Adıyaman, Batman, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Hakkari, Bitlis illerinden gelen Birlik ve Federasyonların Yönetim Kurulu Üyeleri ile Birlik Genel Sekreterleri katıldı. Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Sayın Taha Enes Şener ve Diyarbakır İl Ticaret Müdürü Sayın Zafer Atik de toplantıda hazır bulundu.
-“TİCARET AKTÖRÜ OLAN ESNAFIN İŞÇİ KONUMUNA GEÇMESİ YANLIŞ”
Toplantıda konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Terörsüz Türkiye’nin çok önemli bir gelişme olduğunu yaşıyoruz. Ticari hayatın, yapılan çalışmaların ve bundan sonraki siyasi görüşmelerin neticelenmesi itibarıyla Diyarbakır, gerçekten şehrin en büyük güzelliği olan, tarihi ve kültürel zenginliğiyle öne çıkan, güzel bir Ahi şehri. Haksız rekabet söz konusu. Sermayenin tekelleri, sadece kendi işleri ile sınırlı kalmayıp gıda maddeleriyle ilgili zincirlerle birlikte ülkenin her tarafını örümcek ağı gibi sarmış durumda. Burada emeği ve sermayesiyle çalışanların karşısında rekabet ettikleri kişiler, ekonomik olarak sanayi yatırımı yapmaya yönlendirilmesi gereken kişiler. Buranın yerlisinin yaptığı ticaretin, buradaki olması gereken büyümenin aktörü olmaktan çıkıp, büyük şehirlere giderek orada esnaflık bile yapamayacak hale gelmeleri kabul edilemez” dedi.
-“SOSYAL GÜVENLİKTEKİ HAKSIZLIKLAR BİR AN EVVEL GİDERİLMELİ”
Geleneksel yapı bozulduğu zaman, enflasyonun düşmesinin doğa koşullarıyla ya da don olaylarıyla ilgili olmadığını belirten Palandöken, “Ekonominin dengeye oturabilmesi için bir şehrin güzelliğini, altındaki dükkanlar gösterir. Esnafın çalışma hayatı açısından bu bölgelere gereğinden fazla yatırım yapıldığı gibi, bazı özel düzenlemeler de olması gerekir. Ankara, İstanbul, İzmir gibi batı şehirlerinde Bağ-Kur sigortalılarının getirmiş olduğu yük ile Diyarbakır, Adıyaman, Batman, Mardin, Şanlıurfa, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Hakkâri, Bitlis gibi şehirlerdeki yük aynı olabilir mi? Aynı şartlar içinde değerlendirilemez. Çalışma hayatının kolaylaştırılması gerekirken, çalışanlar 7 bin 200 günde emekli olabiliyor. Esnaf ve sanatkâr ise günde 18 saat çalışıyor. Buna rağmen 9 bin prim gününde emekli olabiliyor. Bunun gibi haksızlıklar artık giderilmelidir. Emekli Sandığı, SSK’lı çalışanlar ve kendi nam ve hesabına çalışan Bağ-Kur’luların tek çatı altında birleşmesi planlanmıştı. Ancak bu birleşme tam anlamıyla gerçekleşemedi. Aradan 15 yıl geçti. Bunların tamamı iyi niyetle yapıldı. Neden yapıldı? Adaletli bir şekilde herkes emekli olduğunda geçinebileceği bir ücret alsın diye. Ama maalesef biliyorsunuz, devlet memuru ile Bağ-Kur’lu ya da sosyal güvenlik sistemi kapsamında SSK’lı arasında hâlâ fark kapatılamıyor” diye konuştu.
-“ESNAFIN BİR MESLEKTE AYAKTA KALMA SÜRESİ EN FAZLA 3 YIL”
Artık eskiden olduğu gibi 40-50 yıllık esnafın kalmadığını ve iş yerlerinin ayakta kalma süresinin en fazla 3 yıl olduğunu söyleyen Palandöken, “Öte yandan açılan ve kapanan esnaf sayısına baktığımızda ‘battık, bittik’ dememize gerek yok. Her yıl yeni açılan iş yeri sayısı artıyor, kapanan ise daha az. Ancak, bir meslekte ayakta kalma süresi en fazla 3 yıl. Mutlaka iş yerini değiştiriyor. Mutlaka değiştirmek zorunda kalıyor. Artık 30, 40, 50 yıllık esnaf bulmanız neredeyse imkânsız hale geldi” ifadelerini kullandı.
- EBEDİNOĞLU, “ÇÖZÜM SÜRECİ İLE HEPİMİZE BÜYÜK BİR UMUT DOĞDU”
Toplantıda konuşan TESK Başkan Vekili ve Diyarbakır ESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu ise, “Bu saatten sonra huzur ve güven ortamının sağlanmasıyla birlikte, özellikle çözüm sürecinin yeniden başlamasıyla hepimize büyük bir umut doğdu. Ve bu umutla birlikte herkesin bu sürece sahip çıkması gerektiğini burada özellikle ifade etmek istiyorum. Çünkü huzur ve güvenin olmadığı bir yerde ekonomi olmaz, esnaf olmaz, istihdam olmaz. İnşallah bu sefer umudumuz büyük. Umuyorum ve diliyorum ki, hep birlikte bu süreci, bu barışı, bu kardeşliği tesis ederiz” dedi.
